Thursday, November 3, 2022

TRAMVATİZE OLMUŞ ANNELER

 Yine yeni yeniden merhaba, uzun zaman oldu bu kıza nerden  esti bloğa geri dönmek diye soracak olursanız ilham perileri teşrif ettiği için ben yeniden bloğa yazı yazmaya yönelmiş bulundum okursunuz okumazsınız orası sizin bileceğiniz iş tabi.

Dün Cihan Çelik’in instagram storysinde diyordu ki “gelin çocuk sahibi olalım ormanlık alana salalım kendisini doğanın akışında büyütsün tramvazite olmamasının tek yolu bu galiba” O kadar hoşuma gitti ki Allahım dedim demek ki benim gibi düşünen insanlar da var yanlız değilim ve bu bana kendimi o kadar iyi hissetirdi ki size anlatamam.Siz ne düşünürsünüz bilemem ama gelin eğri oturup doğru konuşalım.

Ben 84 doğumluyum annemin beni ne kadar emekle özenle büyüttüğünün farkındaysam da evet ben tramvatize olmus bir çocuğum benim kuşağın benden önce ki ve benden sonra ki kuşağın olayı bu tramvazite olmak biz öcülerle kibritlerle Allah yakar ,çarparla  o tabak biticekle vs gibi büyümüş anneleriz.Ve devir bilgi devri okuyoruz izliyoruz dinliyoruz kendi anne babalarımıza göre bazı konularda daha bilinçlendik ve bence bilinçlendikçe delirdik en azından ben 😄 Delirdiğmizi düşünüyorum.Şimdi bana kızanlar olacaktır koşulsuz ebeveynlik diye bir kitap okuyordum yarıda bıraktım ana fikri güzel evet ama çocuğunuzu övmeyin ama sövmeyin de cezalandırmayın ama ödüllendirmeyin de eeee ne yapalım ormana bırakalım bakalım nolcak geri dönerse benim dönmezse Allah Kerim😆 böyle bir kitap gerçi sinirlendim bitiremedim kitabı ama bitirecem insallah.Bir de bağırmayan anneler var Hatice Kübra tongar kendisi üstadımız kendinizi yapıyorum ben bu işi yaa diye mi gördünüz havalara girdiniz girin onun hesaba bakın sizden nasıl fıııssss diye ses cıkarıveriyor.Gerçi kendisi benimde yorulduğum zamanlar oluyor demişliği var ama biz hiç görmedik niyeyse neyse severim kendisini azmine hayranım kadının gömdüm bari üstüne çicekte ekmesini bileyim😆 Ne diyodum bağırmayan anne olmak bağırıyorum ben arkadaşlar beni bilen bilir hatta bilmeyen bile biliyordur bence bizim apartman sakinleri bizim sokak falan hep biliyor yüzümü belki tanımazlar ama sesim çok tanıdık biz bu apartmana taşındığımız da ölü gibi bir apartmandı şimdi utanarak söylüyorum apartmanın bir sesi var• 😅 Kendi kendime söz veriyorum niyet ettim bugün bagırmıycam Allah sizi inadırsın ne zaman niyet etsem ben dakkaya kalmıyo pavorittiye bağlanmışım 😅Hayır işin komiği her türlü ebeveynlik kitabını da okuyorum ama nerenle diye soruyordur bizim alt komşu gerçi Allah rahmet eylesin doğan cüceloğlunun videolarını izlemeye başladıktan sonra bi sakinledim sanki adamcağızın yaşarken kıymetini bilememişim ölünce fark ettim onu dinliyorum iyi geliyor hatta ne yaptım gittim onun da kitaplarını aldım😄 insallah hüsrana uğramam.

Şimdi  nereye geliceeem biz tramvatize olmuş analar habire okuyoruz dinliyoruz seminerlere gidiyoruz belki aman öyle demiyim çocuğum söyle etkilenir aman böyle yapmayalım izi kalır falan filan sonra fark ettim ki asıl tramvazite olan yine benim.Misal geçenlerde  çocaklardan biri bana beni kıyaslama dedi bana bana anasına  dedi hayır bir Bihter değilim ama ben de bu lafı hak etmemiştim yavv ayrıca benim en nefret ettiğim,en kaçındığım şeydir ve yapmamak için zorlandığım uğraştığım şeyi bana söylemesi dur bir dakka ya bu iste bir yanlıslık var dememe sebep oldu kendi travmamdan vuruldum ne yapacağımı bilemedim.Bak bir de şey var mesela neden sorusu,bisey isterim “ ışığı açarmısın” mesela cevap olarak tamam değil o asla duyamadığım bir kelime yazarken bile bir garip geliyor “tamam” aldığım cevap neden¡ böyle bir sırıtma geliyor yüzüme o neden kelimesini duyunca istemsiz bağırmıyorum tabii göz hizasına inip ••••••  neyse orayı es geçelim 😆 Sonrasında gelen sürekli bir his: yanlış yapıyorum,hissi neyi eksik yaptım hissi, yetersizliği saymıyorum bile birinin yaşının getirdiği sorunlarla ilgilenirken diğerinin arada kaynaması ve kimseye yetişememe hissiyle  günün sonunda bitik bir psikoloji bitkin vücûd ve kapanış. Abartıyormuyuz acaba  diye düşünüyorum abartıyoruz bence  mesela çocuğun yaptığı bir olaya ya da söze babalar  nasıl tepki veriyor adamların olayı şu amannn “vur gtüne rahvan gitsin”demiyorlar  tabiikide 😆kocam beyi kızdırmiyim şimdi onlar daha çok “su yolunu bulur “ minvalinde takılıyorlar.Rahatlar yani tam olarak bizim ihtiyacımız olan şey rahatlık. 

Belki  biraz  birseylerden etkilenmelerinden sorun olmaz,hayatlarında izi kalsın bazı şeylerin belki de onun karakterini güçlendirecek şey o izdir ne biliyoruz. Kendi adıma bağırmayı azaltıcam tabi ki ama gerektiğinde cezayı da ödülü ve bazen de tramvasını da alıcak yapıcak bir şey yok hakikaten de su akıp yolunu bulacak elbet 

Bu yazımda böyle bir dertleşmek istedim benim gibi düşünmeyen yok ya o öyle değil aslında diyeceklere de saygım sonsuz.



Sunday, October 14, 2018

BUGÜN NE PİŞİRSEM; ACEMİ AHÇININ ANATOMİSİ

       Sevgili okurlar


      sizlere şu an kadinlarin mottosu haline dönuşen, gelecekte muhtemelen bir deyime donüşecek olan BUGUN NE PISIRSEM?:) sorusuyla merhaba demek istedim.  Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz efendim.Bugün ne pisiriceksiniz? Durun siz soylemeden ben size soyliyim, ama once yillar yillar once mutfakla nasil tanistigmi anlatmak isterim.


  Ilk gorustte nefretle baslayan, birbirimizi tanidikca o kadar kotu degilmisle devam eden, yillar gectikce sevgiye donusen bir iliski bizimkisi. Arada her iliski gibi bir mola da vermek gerekir pek tabii.Beni bilenler bilir genc kizlik yillarimda mutfaga hicbir ilgim yoktu aslinda  dusununce benim, bir genc kizin ilgi duymasi gerekebilcek hicbirseye ilgim yoktu, ilgi alanlarim cok alakasiz seylerdi. O alakasiz seyler ileriki yillarda hicbir isime yaramadi. Neyse ne diyordum; annemin israrlarina ragmen yemek yapma ilgim, istegim o yillarda sifirin altinda bin  besyuz seviyelerinde:) Arada kek yapma deneyimlerim yok degil ama  cok severim keki cunku.Hatta bir animi anlatayim size, lise zamani bir gun yaz tatili yaklasmis bende arkadaslarimi davet ettim eve ne ikram ettigmi hatirlamiyorum ama  tatli olarak kek  yapmistim, yumurta kabukluydu onu hic unutmuyorum, agzina catur catur sesler geliyordu:))) oylede ikram etmistim bak bak bende ki cesarte bak:) bir guzelde yemislerdi canlarim hic seslerini cikarmadan ama pes ettim mi?? hayir asla pes etmedim, yumurta kabuklu kekler  yapmaya devam ettim:) cunku yenilen pehlivan gurese doymaz, hala da oyleyim isin garibi bir gun unlu bir sef mef olursam ilham kaynagim yumurta kabuklariydi diye demecler vericem.:))

 
O zamanlar internet falan yok tarifleri elimizde ki telefondan degil yemek dergilerinden buluyoruz sofra dergisi vardi  ama ben! yemek konusunda hicbir bilgisi ve hatta yetenegi olmayan ben! özgüvenim tavana vurmus olmali ki asla ve kat'a tarife bakipta kek yapmiyordum kalibinın olcusuymus kac yumurtaya kac un gerekirmis kafama gore artik nereden ne eserse:))))) birde malzemleri cikarirsin hepsnini onune koyarsin oyle ise baslarsin dimi ben onu da yapmazdim cirpmaya yeni baslamisken hop birakiverir aklima hangi malzeme geldiyse onu cikartmaya gidiverirdim:) hala okumaya devam ediyormusunuz bayginliklar fenaliklar mi geciriyorsunuz cok merak ediyorum😀 sevgili  yigenim, planli tertipli  canim yigenim ulku birgun dayanamayip teyze tarife bakip yapalim demişti de yok yaa  kek iste üç yumurta biraz şeker biraz un ne gerek var demistim hicbir konuda neredeyse hic olmayan özgüvenim mutfaga girdigimde elli aslan gucune cikiyordu:)) o özguvenle ne yumurtalar ne sekerler heder ettim.😁  

     Yilllar gecti yine oyle bir ilgim  yok ama vejeteryan oldugum annemde her corbanin icine tavuk suyu her  yemege kiyma koyduğu icin arada kendime yemek yaptiğim olurdu yemek dediğimde iste mercimek makarna ikilisi gerci cok sevdigim ikililerdendir alin size yarinin menusu😉Simdi  diyceksiniz ki aaa sen vejeteryanmisin? sorun sorun tabii yillardir bizim ulkemizde bir iskence bicimi olan vejeteryanligmi anlatayim  ben size.Benimkisi Allah sizi inandirsin bebeklikten, bir keresinde anneme sormustum ordan biliyorum atmasyon degil yani çok küçükkende annem agzima verdiginde cikartirmisim sonralari et tavuk balik pistiginde kokusunda bile ogurmeye baslardim dolayisiyla yirmi yasima kadar falan koftenin disinda et tavuk ve balik yiyemedim ama vjeteryanligin cok ekmegini yedim😁 iyyy bu tepsi kofte, tencere tavuk kokuyor diye bulasigi baskalarina kitledigim cok olmustur😂 aslinda cok akilli biri degilimdir ama ucunda tembellik olan birsey varsa kafam bi degisik calisiyor benim orasi kesin😂Bakin ama hic ama hic tavsiye etmeycegim birsey vejeteryanlik ben vegan olayim falan diyorsaniz hic bulasmayin o is bizim ulkemizde sokmez niye mi ac kalirsanizda ondan ben ne misafirliklere  gittim  sultan sofralari gibi ve ramazan sofralari allahim butun gun yemek hayali kur sonuç pilav salata zeytinyagli:) (Allahim aratmasin hicbirini tabiide oyle yani umarim anlatabilmisimdir) ayy konu nereden nerelere geldi sonuc olarak bosverin hic girmeyin o yola derim.

   Vejeteryanliktan nasil kurtuldum onu da anlatayim evvel zaman icinde kambur zaman icinde bir gun uzak diyarlardan  beyaz atli bir damat adayi geldi soyleyken boyle boyleyken soyle biz sozleniverdik ve bilin bakalim sevgili damadimizin en sevdigi yemek nee??? benim kokusundan dolayi baskasina kitledigim tavuk haslanan tencereleri hatirladiniz mi? bingo! sevgili damat beycigmiz en cok tavuk yemeyi severmis şaka gibiydi benim icin ama şaka degildi maalesef evliliğe atilan ilk adimla beraber benimde vejeteryanligim son buldu ilk kez nisanimda tavuk izgaranin tadina bakmistim sonrasinda da soslayip soslayip tavuk yemeye basladim hala sade tavuk yiyemem ete hic baslamadim zaten ama tavuk yemeklerinde fena sayilmam ne demisler insan birisini cok sevince sevgiden gozu kor olurmus benimde koku ve tat alma duyularim kor oldu zannimca.:)

     Annnem ben evlilik yoluna girince kayınvalideme mutfakla alakasizligimla ilgili ufak bir bilgi vermisti malum gurbete gidiyorum bir misafir gelse yardimama kosamayacak  kayinvalideciğimde saolsun oldukca hosgorulu bir bicimde sami herseyi yer demisti hakkatten de herseyi yiyormus😂 benim canim kocam ilk zamanlar ne olmamis yemekler ne pismemis pilavlar yemisti yani hatirlamiyorumda aslinda ne yapip ne yapamadigmi mutfak konusunda ki ozguvenim sayesinde ama illa ki kotu yemekler yapmisimdir diye dusunuyorum:))
Hayir yemekle alakam yok tamam ama eve geldim kocaman bir firin turkiyedikilerle alakasi yok kullanma kilavuzu falanda yoktu  ayyy az delirtmezdi beni birde unlar daha agir seker daha tatli pirincler degisik o cehaletimle giriyorum mutfaga ama ozguven yok mu neler yaptiriyor insana yaniyor tekrar yapiyorum olmuyo baska birseye donusturuyorum bu huyumda  cok fena baktim bir yerlerde biseyler ters gitti yaptigmin tarifle alakasi yok baska birseye donusturuveriyorum hemen burdan da anlasiliyor ki tariflere uymaya baslamisim ama olmuyorsa kendi kafamin estigine donmeye hala devam ediyorum.Bir gun kurabiye yapayim dedim o zamanda oktay usta meshur her kitabini alip gelmisim sectim birinden bir kurabiye tarifi basladim yapmaya koydum firina gorumcem gelmisti ona diyorum kurabiye yaptim cayla  yeriz  firina bi bakarim ki anammm kurabiyeler yayilmista yayilmis birbirleriyle hemhal olmus keke donusuvermisler megersem buranin unu daha kati diye ben unu bayagi bir az koymusum velhasil birsekilde yaptigim seyler baska birseye donusuveriyordu, kurabiyeler keklere kekler komure donmeli mutfagimda ( tohumlar fidana fidanlar agaca donmeli yurdumda melodisiyle okuyunuz😂

    Evliligmin ilk yili hic sevemedim mutfagi yemek yapmak benim icin eziyetti,yemek oldugu gunler mutlu uyaniyordum uzerimden yuk kalkiyordu resmen birde burda turkiyedeki gibi de degil oglen erkekler evde oglene yemek yetistirecekksin😓Sonra ne oldu da yemek yapmayi sever hale geldim😐galiba yusuf dogduktan sonra kendime bir mesguliyet aradim sanirim mutfagin disinda da hicbirseye maharetim olmadigi icin en azindan bildigim birseyle vakit gecirmek istedim.Günler günleri kovaladı yemek konusunda fena da değildim sıra yeni lezzetler keşfetmeye gelmişti arada kazalar olsada kurabiyeler kurabiye kekler kek gibi olmaya baslayınca sevgili kocam cok super fikir sundu "yemek kitabi cıkartsana sen,sen yaparsın haticede resimlerini çeker" burdan da anlasılacagı üzere bendeki özgüven binbeşyüzse sevgili eşimin bana olan güveni on bin dolaylarında😁İşin daha da komiği kafama da yattı yapalım dedik hakkatten ama ne demişler "bir işe türk gibi başla alman gibi bitir"biz başlamadık bile demek ki o aralar iç sesimle küsüm yoksaa turk dünyasının martha stewartı bile olurdum ben😂Ama kendi yağımda kavrulmaya karar verdim 


  Burada gorumcelerimin yaptigi pizza meshurdur hakikatten cok guzel yaparlar bende Allah benim iyiliğmi versin😬 hep bir yeni şeyler yapma peşindeyim.Bir gun meshur pizzanin meshur tarifini aldim yine saha kalkmis ozguvenimle pizza yapip onlara gitmistim genelde kara kuru olan pizzayi bu sefer becermistim ama bir kalin acmisim bir kalin boyle ekmek gibi pofur pofur bir dilimle iki gun birsey yemezsin o derece :))canlarim kendileride o gun pizza yapmalarina ragmen  her zamanki gibi cok guzel olmus diyip benimkisini yemislerdi bir tek o mu ne olmamis tatlilar yedirmisimdir onlara yeni gelinim sonucta birseyde diyemiyolar😂 ben yermiydim acaba yaa yemezdim galiba ya oruc borcum cok davud as orucunu tutuyorum derdim herhalde😂yada ben vejeteryanim derdim o da isime yarardi;)

   Oyle boyle bugunlere geldik cok  sukur hala yaptigim seyleri yerler saolsunlar ama adim gorunusu kotu tadi lezzetli seyler yapan yengeye cikti:) Haksizda degiller cunku tarife uymayi öğrendim hatta tam da tarifte olmasi gerektigi gibi😀 seyler ciksada firindan son anda suslerken illa bir berbat ediyorum.Pasta suslemeyi zaten beceremiyorum ama o ayni sekil ve boyutta olmasi gereken kurabiyeler pogcalar borekler yok muuuu Allahimmm vejeteryanliktan sonraki en kotu sey simetri hastalari vardir ya bende onlarin zit karsiliyim iste:)) yani bir iki uc tamam yirmi bes tane seyi ayni sekilde nasil yapiyosunuz ayakta alkisliyorum sizi ama bana gore degil ve maalesef bundan dolayi canim muhallebili kurabiyemin adini tipilop koydular😂😂Tipilop diye kurabiye adı mı olur ayy napayım normal isimli kurabiyeler yapcağma tipiloplar yapmaya devam ederim ben😉

      Evleneli neredeyse dokuz  mutfakla hasir nesirligim ise  sekiz yil olucak hala bazen berbat yemekler tatlilar yapiyorum hatta bugun annemlere giderken pasta yapicam diye ciktim ortaya ilkinde patlayan volkanik bir dag gibi püskürdüde püskürdü🌋 ama tabikide vazgecmedim ikincisini yaptim yeniden  o da ortasindan cokuverdi  üstüne sosumda cok sulu oldu ama huylu huyundan vazgecer mi bilemem ama benim gecmedigim kesin:)) piskinmiyim ben biraz acaba yav? guzel olmadi ama yinede yendi artik yeni gelinde degilim fazla zorlamasam mi acaba hmm bunu bir dusunmem lazim gerci ben de yenilen pehlivan gurese doymaz misali bir mantik var anlasilan benim pastalari yemeye devam yani:)Aslinda kendimede haksizlik etmiyim bazende guzel seyler yapiyorum yavv o kadar kotu degilim gelistirdim kendimi tariflere uyuyorum bir kere daha ne olsun:) ustelik su boregi acmisligim kulakli makarna yapmisligim var fena degilim demistim dimi:) olurda bu yaziyi okuyunca biz bu kizin evine gidersek ac kaliriz diye dusunmeyin yani.

   Iste boyle sevgili okur icinde  trajikomedi gerilim macera barindiran mutfak maceralarimi anlatan bu yaziya son veriyorum son olarak sunu soylemek istiyorum asma yapraginin icine kiymayi sogan ve diger malzemeleri koyup sarmayi,keza kabagi oyup icine birseyler doldurmayi kim akil etmis her yaptigimda merak eder kendisini hayirla!:) yad ederim ve bizi boyle buyuk bosluklarla sinama YA RABBIM diye dua ederim:))) yani bana kalirsa tamamen delilik  hangi akli evvel bulmus bu yemekleri ben bunu bir arastirayim.🙈
   Yazının sonuna gelmişken şunu soylemek isterim ki sevgili anneler kizlarinizi gel iki bisey ogren diye darlamayin sonucta sogan ve salcanin ustune ne atarsan yemek oluyor ama genc kizlar sizde soganin ve salcanin uzerine neler atilabilir en azindan bir kacini ogrenin herkes benim gibi sansli olmayabilir gittigniz yerde hosgoruyle karsilacagniz kesin birsey degil benden soylemesi.Umarım okurken zevk almışsınızdır bir  dahaki yazıda gorüşmek üzere💙💙💙
    

Friday, September 23, 2016

yine yeni yeniden

                                   
                             
                                                        YINE YENI YENIDEN

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba, farkettim ki  kisisel usengeclik tarihimde yeni bir rekora imza atmis  uc yildir bloga tek bir kelime yazmamisim. kirk yilda bir baktigim maillerime sorular gelmeye basladi, ozellikle medinede nasil yasiyosunuz bizde cok gelmek istiyoruz gibilerinden sorular ben de tek tek herkese cevap yazmaktansa yeniden bloga yazmaya karar verdim peki bu konuyla ilgili bir sey yazdim mi hayir cunku usengeclik bunu gerektirir:)ama soz yazicam ilk once bir arastirma yapmam lazim ondan bu kadar uzadi.Neyse konuyu fazla uzatmayayim insanlardan guzel tepkiler alinca ne yazmisim ben acaba diye bir bakayim dedim nasil bir unutkanliksa artik;).Blogu acinca tekrar bir heves geldi ve iste yeniden burdayiiim.

                   
                                                      OKULA DONUS

   Ilk okula basladigim zamani hayal meyal hatirliyorum o korkuyu ve aglayan  bir suru cocugu ilk okul ogretmenim,besinci siniftakilerin havasini oyle bir havaydi ki sanirsin universitedeler:)Sonra orta okul yillari;
Ilk okul dereyse orta okul ve lise bir bir denizdi ben ise yuzme bilmiyordum.Okul yillarimda benim icin en zor olan sey sabahlari erken kalkmakti  bedenimi uyandirsam bile ruhum yatagimi terk etmeyi hep red ederdi iste o yuzden ilk derslerde hep uyurdum ve dolayisiyla matamatik dersim hep kotuydu.Yahu kardesim sabahin ilk saatlerinde zihnimiz acik bos olur diye ne koyarsiniz ki en ciddiyetli dersleri.:)
Okul zamani gariptir okula giderken en cok istedigin sey mezun olup yan gelip yatmaktir,mezun olunca da yan gelip yatmaktan sikilir okula donmeyi ozlersin.Tabi ben denizden okyanusa gecmeyenlerdenim universteye gitmeyip cahil kaldim koluma bir bilezik dahi takamadim aa dostlar! Simdi universte okumayani dovuyolar sanirim burdan daha derin sulara gecerdim ama gecmiycem insan en yakinina bile tesir edemezken burdan ahkam kesmeyede gerek yok sanirim.Neyse yillar yillarca sabahlari gec kalkip pazartesi sendromu cuma mutlulugu bilmeden gunumu gun ederken her guzel seyin bittigi gibi bu guzelim yillarda cabucak bitti ve ilk gozagrim yavrum canim oglum yusufumun okul cagi geldi catti uhuhuhuhuhu.Uzuntumun asil sebebi yavrumun evden ayrilma zamani gelip catmasi degil elbet alt tarafi okul oncesi oglen evde niye uzuleyim yani ona da uzuluyorum elbet ama sabahin altibucugunda uyanmak nedir bilirmisiniz sevgili okur :) ben en son ilk okula giderken uyandim o saatte diplomalarim tam bu daha neyin alti bucugu hem el kadar bebeler o saatte kaldirilir mi analarina yazik deil mi:) ben acaba vali olup okul saatlerini oglene mi ceksem ama olmaz bu memlekette vali yok ki yani yok galiba bizim bi kralimiz var benden de bi hurrem cikmaz sabah erken kalkmaya devam yani:)
  Sevgili okur pazartesi sendromundan daha kotu bir sey varsa o da pazar gunu haftanin ilk gunu olmasi evet saudi arabistanda yasamak bunu gerektiriyor.Cocugu okula yeni baslayan bir ana olarak mutlu ve gururlu hatta cocucgundan daha bile heycanliyim okula sanki ben basliyorum sabah ilk kalkan  benim belki de bundan dolayi boyle hissediyorumdur.Henuz ozellikle sosyal medyada dolasan okullar acildigi icin havalara atlayan analardan olmadim zaten neden oyle sevincliler onu da anlamiyorum cok cocuklu analarin sevinc eylemi sanirim elbet bi gun bende anlarimt ya da ablama da sorabilirim onda da okullar tatil olunca bunalim egilimi goruluyordu.:)
  Gunlerden cumaya ulastik yaziya okullarin ilk gunu baslamistim bitirmek anca bugunu buldu.Persembe gunu burda kurulus gunu olmasi sebebiyle okullar tatildi ama iki numara abdullah erken kalkmaya alistigi icin yine erken kalkmaya devam ediyoruz garip olan da sandigimdan kolay aliscam ben bu erken kalkmaya ama yinede tatilde oldugmuz icin mutluluk icindeyim varsin erken kalkalim.Bilmem kac milyon ogrencinin egitime basladigi bu yilda sevgili ogrencilere erken yatip erken kalkin benim gibi olmayin,sevgili analarada dilinizden yatmak bilmiyosun sabah kalkmak bilmiyosunlar eksik olmasin efendim.Iyi dersler

Sunday, October 13, 2013

ON YARGILARIMIZ



   Bugun aslinda kurban bayrami ile ilgili birseyler yazmak istiyordum ama bayramla ilgili yazicak cok birseyim yok size anilarimi anlatip eski guzel gunleri yad edebilirim   ya da annemin eline satir takimini alip balkonda nasil kasapliga soyunduguyla ilgili gibi komik anlarimizi da anlatabilirim ama  bosverin benim anlatmak istedigim seyler bambaska zaten yasi yirmilerde olanlar bile nerede o eski bayramlar diyor  bari ben klasiklesmis laflar
etmiyim.    
   Gecen persembe beyimin sohbet grubu misafirimizdi  sohbetten sonra ki yemek fasli, ana yemek cay ve meyve dahil  olmak uzere toplam 30 dk surdu.Yarim saatte yemeklerini yemis cay icmis meyvelerini bitirmis evlerinin yolunu tutmak uzere yola koyulmuslardi ne dusundugnuzu biliyorum ikram az degildi :) sonra aklima soyle bir dusunce geldi gelen misafirler kadin olsaydi sadece ana yemek fasli yarim saat surerdi :) diyerek kendi kendime guldum.Yanlis anlasilmasin yani bana gelip cok oturduk diyip on dakika sonra kalkmaniza gerek yok:))) Anlatmak istedigim sey biz kadin milleti ne  kadar cok konusuyoruz:) cok konustukca bos konusmaya,dedikoduya,giybete,suizanlara kayip daha da cok konusmaya devam ediyoruz.
   Hadi cuvaldizi ilk once kendime batirayim cocuklugumdan beri sohbetlerin icinde buyudum o kadar cok yalan soylemenin,dedikodu,giybet yapmanin kotuluguyle ilgili sey duydum ki yalan soylemekten ve dedikodudan azami sekilde uzak durmaya calistim giybet ediyorsam farkettigim anda kendimi susturmaya calistim (kendimle ovunmeyeyim bu bir ibadete basladiktan sonra onu terkedememek gibi birsey birnevi aliskanlik sanki) Ama suizan meselesini pek halledebilmis degilim maalesef insan kendini susturabiliyor ama dusuncelerini durdurmak gercekten zor bir is.Bundan yillar once birisi hakkinda ciddi on yargilarim vardi kendisiyle oturup konusmuslugum tanismisligim yoktu  benim gibi dusunen arkadaslarimla o kisi hakkinda bolca atip tutmuslugmuz olmus giybetin alasini yapmistik sonra bir gun onunla tanistik ayni masada oturup muhabbetler ettik farkina vardim ki dusunduklerimizle yargilarimizla kizin uzaktan yakindan alakasi yoktu belki biraz vardir ama herkesin tarzina burnumuzu sokmak bizim de haddimize degildi ona bakilirsa.
   Evliyalarin,buyuklerin,ermislerin hayat hikayelerinde buna dair bolca ornek vardir mesela SEMS TEBRIZI bir gun MEVLANA'YI sinava tabi tutar birahaneden kendisine bir sarap testi si getirmesini ister vakit ogle vaktidir herkes disardadir sirtinda sarap testi sini tasiyan mevlanayi goren halk galeyana gelir herkes soylenmekte mevlanaya sovmektedir onu takip ederler mevlana dergahina gelir testiyi tebrizinin onune birakir tebrizi halka soyle seslenir mevlana bu sinavi gecti ama siz kaybettiniz der ve testiyi dokmeye baslar akan sadece suttur!
BU olay aslinda mevlanin sinavidir tebrizi onu baskalarinin hakkinda ki dusuncelerini onemsememesi hakkinda sinava tabi tutmustur ama mevlanayi sevip sayanlar onu buyuk bir alim oldugnu bile bile mevlana hakkinda ileri geri konusup sinavi kaybetmislerdir.Bizlerde bildigmiz bilmedigmiz olaylar hakkinda ne kadar cok konusup atip tutuyoruz degil mi halbuki o konustugmuz olayin bambaska halleri olabilir,o giybetini ettigmiz kisi belki kotu huylari olmasina ragmen yasadigi bir olayda hakli olan taraf olabilir.Hadisi serifte soyle buyuruluyor:Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.) [Buhari, Müslim] Ahh biz ne kadar da cok konusuyoruz  birbirimizi ne kadar cok cekistiriyoruz .PEYGAMBER EFENDIMIZ SAV ne kadar guzel soylemis musluman muslumanin kardesidir diye sanirim olaya boyle bakabilirsek birbirimize hased etmez kardes gibi gorebilirsek belki de icimiz de ki karanlik yerini nur'a birakir.
   Bu konudan bahsetmisken sevgili  diger annemden (kayinvalidemden) bahsetmezsem olmaz hayatimda onun kadar husnu zan eden bir baskasini gormedim sanirim insanlar bunu naiflik olarak goruyor  ama boyle olabilmek icin bence yuce bir gonul sevgiyle dolu kalp gercek manasiyla iyi bir insan olmak gerekiyor.Bende bir gun onun gibi suizanlarindan arinmis husnu zan ile dolmus, yuce bir gonle sahip, iyi bir insan olmak isterim varsin gonulleri karanlikta kalanlar bunu naiflik olarak gorsun.
   Aslinda bu bir bayram yazisi olmaliydi komik anilardan bahsetmeliydim belki de ama dedem vefat ettiginden beri bayramlar benim icin sadece huzundur beni heyecanlandiran tek sey ise yarin bayram tekbirlerinin basliyacak olmasi burada mahellemizde ki camilerin hoporlerinden duydugmuz tekbirlere  evimizde eslik edebiliyoruz darisi sesi yuksek diye rahatsiz olup ezanin sesini kistiran canim ulkeme nasip olsun.Simdiden buyuklerimin ellerinden kucuklerin gozlerin operim bayraminiz mubarek misafirleriniz bol olsun.
  

Thursday, September 26, 2013

BİZİM ZAMANIMIZDA ...

   BİZİM ZAMANIMIZDA ...
   
    En sevmedigim ama cok kullanmaya basladigim bir cumle var.Siklikla her aile bireyinden duydugum bir cumle oyle ki soylemeyeni dövüyolarmis:) "Bizim zamanimiz da" Misal annem siklikla "bizim zamanimiz da kakali bezleri elimizde yikar kaynatirdik, bizim zamanimiz da boyle kolayliklar yoktu der" Haklidir da benim fedakar anacim. Onlarin zamaninda iyi ki dogmamisim diyorum, ben yusufun cismi kucuk kokusu dunyalara bedel:))) kakali bezini degistirip cope atana kadar midem sekilden sekile giriyor cunku.Peki bu kadar kolayliklar varken biz yeni nesil anneler niye bu kadar sabirsizis.
    Yeni nesil anneler derken genelleme yapmiyayim benim bahsettigim yetmislerin sonu seksenli yillar da dogan akraba arkadas cevrem.Bir de yine bu yaslarda olan internette takip ettiğim bloger anneler.Farkettim ki annelerimiz o yillar da zorluklarla bizleri buyuturken biz ise cok rahat buyumusuz.Annelerimiz bes alti cocugu dusunmeden dogurup buyuturken biz lohusa depresyonuna girip ikinci cocuk sendromuna yakalaniyoruz.Sorunun bir kismida belki de budur cok okuyup cok mu dusunuyoruz acaba 
Suphesiz annem ilk cocugunu dogurmadan once cocuk gelismiyle ilgili kitaplar okumamistir hatta o donem de oyle bir kitap yayinlanmamistir bile.Gunumuzde ise hem  cocuk gelisim kitaplari hem de internet var.Ne kadar internetle hasir nesirsiniz bilemem ama  internet ortaminda 'internet anneleri' diye bir olgu var.Hemen hemen hepsinin blogu vardir ve deneyimlerini paylasirlar.Bilmem su yabancı yazarin kitabinda yeni doganin aglamasiyla ilgili soyle yapin yaziyor karni toksa bezi temizse gazi yoksa birakin aglasin, bir baska yazar bu teknigin cok yanlis oldugnu soylemiste falan da filan anliycagniz teknikler hava da ucusuyor isinize geliyorsa kapin bir tane:)) Isin asli cocuk gelisimiyle ilgili tek bir kitap okumadim nette yazilanlara guldum gectim.Bu tur kitaplar da genellikle genelleme yapilir cocugnuz o genellemeye girmiyorsa ne yapilir bunu yazmamislar mesela:)
      Ben iki yas civarinda iki yas sendromuna girdim mi onu cok merak ediyorum iste cunku yusuf yaklasik bir bucuk yasindan beri bu sendromun pencesinde ozellikle son zamanlarda krizlerimiz artarak devam ediyor.Anneme sorsam bizim zamanimiz da yoktu oyle seyler der:) yoktur tabii o zamanlar tip dunyasi h.i.v yi daha yeni yeni ogreniyordu nerden bilcekler iki yas sendromunu olsa olsa sizin cocuk fazla simarik derlerdi herhalde:) Buyuklerimize gore iki yas sendromu yoktur hastalaninca huy degistiren cocuk vardir.Son olarak Stephen hawking soyle  buyurmus olumsuzluk varmis gunumuz teknolojosinde bunu bulmak zormushih ac bir kuran oku hemen bulursun diyip birde soru sormak istiyorum su denklemi bi cozuver canim a65+b80ise y=?(soru su annenin(a65) inat orani yuzde 65 babanin(b80) inat orani yuzde seksen ise yusufun(y) inat orani kactir:))))hadi canim o super sonik aklini boyle seylere calistirda bir ise yarasin
   Buyuklerimizle cekistigmiz konulardan biri de yemek mevzusu.Yusufun istahi iyidir  yemek yedirirken beni cok yormaz.Benim mentalitem de eger 'acsa yerdir' bir iki israr ederim yemezse daha da yok sana derim.Yazin turkiye seyahatinde yusufun yine dis cikarasi tuttu (gerci ortada dis mis yok her türlü belirtisi var ama dis yok ) haliyle yiyip icmesi bayagi bir azaldi annem dertlendi tabii cocuk yemeden icmeden kesildi diye bana goreyse sadece az yiyordu:) az yiyordu yemesine de seker tuketimi oldukca iyiydi ama yabani yusufa kendini sevdirmek isteyen eline bir seker bir cikolata tutusturuyodu sorun bu degildi sorun kendini sevdirmek isteyen cok insan vardi cok insan=cok aburcubur ;( o kadar aburcubur yemeye baslamisti ki artık ciddi ciddi onune 'lütfen bana seker vermeyin' yazacaktım.Cocugum hic seker tuketmesin diyenlerden değilim ama ne hasiriya kacmamak sartiyla yiyebilir tabii ama hiçbir yarari olmayan bir se yi yemeye baslamasi ne kadar gec olursa o kadar iyidir bence biz bayagi bir erken basladik (armut dibine dusermis:)  ama oldukcada az yedirmeye çalışıyorum.Cikolata falan hadi neysede bir de gazoz meselesi var maalesef.Bana kalsa bir yudum dahi tadina bakmasina istemezdim ama henuz cok kucukken  bir yudumdan bir sey olmazla baslayan sey simdi bagimliliga donustu:( Eve arada bir girer gazoz o yuzden iyi idare ediyoruz ama gittigimiz herhangi bir yerde gordugu an tutturuyor gecistirmeye calisiyorum ama krize girmisse de bardagin coguna su doldurup azicik da gazoz koyuyorum simdilik yutuyor;) buyuyunce ne yapariz artik bilmiyorum.Gazoz meselesine niye bu kadar takiksin demeyin icinde bilmem kac tane kesme seker olan, asitli, gecen yillarda hepsinin icinde az miktarda alkol oldugu kanitlanan sadece kilo aldirmaya yarayan ama sayisiz zarari olan bir seyi  ne kendim ne de cocugma icirmek istemiyorum.Alkol meselesi de kesin bilgidir hatta ulker firmasina bu durumu sorduklarinda red etmeyip meyvelerdede bu kadar alkolun olduguyla ilgili komik bir aciklama yapmislardi eee ozaman ne yapiyoruz canimiz az biraz alkol cektiginde meyve yiyoruz tövbeeee:)))
     Yusuf okul yasina geldiginde okulda ne yiyip ictigini bilemeyecegim ama o zamana kadar edindigi yeme aliskanliklari  cok abur cubur yedi mi acaba endisesini ortadan kaldiracaktir belki de.Yanlis anlasilmasin cocuk  hic seker cikolata yememeli diyenlerden degilim aksine cikolata yemeyen bir cocuk bana tuhaf gelir.Ama her istediginde,her simartilmak istendiginde,her sart kosuldugunda  yemeli midir? bence hayir ama bazen annenin disinda ki herkese gore evet mesela farazi olarak bir sey anlatayim farazi ama sanirim herkesin basina gelen bir seydir..Mesela bir gezmedeyizdir yusuf oldukca tatli ve turevlerini tuketmistir ve daha fazlasini istiyodur (ben bu yasima gelmis bir anne olarak tatli yeme durtumu kontrol altina alamamisken cocuk nasil alsin:)) ben daha fazla yememesi icin elimden geleni yapmaya calisirken bir tanidik "olsun canim bir taneden birsey olmaz diyip  annenin aslinda bugun cok yedi demesine  ve huzunlu bakislarina aldiris etmeden hoop cocugun midesine inmesine izin vermistir  cocugun.Aman canim ne olcak ve annenin oteritesi biyuuuvvvvv yerlerde  topla toplayabilirsen:) Bir de tv meselesi var ki evlere senlik segretmese bin dert segretmese yuzbin
   Ben zamanin da asiri derecede tv segredrdim cocuklugumdan evlenene kadar neredeyse bildigin tv bagimlisiydim  ablamlar benden yasca buyuktu kader aglarini orup onlar yirmilerine bile gelmeden evlenince ben evin tek cocugu olarak buyudum oyna oyna nereye kadar tv yalnizligmin ve can sikintisinin en iyi ilaciydi.
Simdi ise tv pek sevmem evime girsin istemem aile iliskilerini bozan,bize her seyi normalmis gibi sunan sokakta on bes yasinda ki cocuklarin opusmelerini pek tuhaf karsilamiyoruz artik dimi! o pek sevimli cizgi film karakterlerinin aslinda  cocugumuzun beynini subliminal mesajlarla dolduran karakterler oldugnu bilirken eve tv sokmak pekte akil isi degil bence.Yusuf henuz bir bucuk yasindayken bir halt yedim ona bilgisayardan pepe actim pepede subliminal mesajlar yoktur zannimca cokta ogretici bir cizgi film yusufun soyledigi kelimelerin cogu pepedendir mesela hani ne yalan soyliyim cok ta rahat ettim aslinda ama Ama oyucaklariyla oynamayi birakti pepe segrederken tepki vermeyi bile birakti verdigi tek tepkiyi kapatica aglama krizi olarak aliyorduk.Acikcasi korktum ilk once azaltmaya basladim haftada bir gun segrediyordu simdi hic acmiyoruz uzun araba yolculuklarinin disinda.Tableti dolabin icine laptopu cantasinin icinden cikarmiyoruz  olan bana da oldu yani:) ama alisti artik tablet hala dolabin icinde  laptopu ise cantasindan cikarabiliyoruz:) arada bir kucuk kacamaklarimiz olmuyor da degil yani
.Simdilik duzenumiz boyle evde  benim kurallarim geciyor sozumu dinledigi hadi dogru soyliyim dinlemek zorunda! kaldigi yasta elinden birsey gelmiyor henuz.Ileride ne yapariz onu bilmiyorum hic segrettirmem gibi buyuk laflarda etmek istemiyorum bana kalsa kitap okumayi sevsin hayal gucu oyle gelissin ne varsa kitaplardan ogrensin ama bu sanirim cok hayali bir sey.Burda en buyuk gorev de bana dusuyor sanirim elime daha az telefonu alir daha az internete bakarsam  butun bunlarin yerine elime daha cok kitap daha cok kuran alirsam inaniyorum ki yusuf ta kitap okumayi bilgisayara tercih edicek.Ama en buyuk promlemde bu degil mi kendi rahatimizi bozmak  o bilgisayar da oynarken yemek yapmak dizi segretmek misafirlikte oturmak daha kolay kolay olani mi zor olani mi secmek lazim iste o da sizin tercihiniz.
    Uzmanlara gore bu sene yurumeye baslayan cocuga ayakkabi  giydirilmelimidir yoksa giydirilmemelimidir inanin hic bilmiyorum ben giydirmedim zararini da gormedim en azindan henuz.Annemlerin okudugu gazatede saglik kosesi var  yusuf bebekken her gun konustugmuz konular arasinda soyle muhabbetler oluyordu; ahsen sakin corbasina tuz koyma,aslinda pirinc unundan muhallebi zararliymis bir yasina kadar seker verme demir ilacini aliyormu,guneslesleniyrmu...anliycagniz benim annem cocuk yetistirme konusunda gunumuzde ki uzmanlara oldukca guveniyor.Bende oyle ama yuzde yuz degil bir yasina kadar corbasina tuz katmadim ama geceleri muhallebi yedirdim.Gunumuz uzmanlari bence biraz saskin biraz da fazla kibirli  hatirlarsaniz bundan bir kac yil oncesine kadar sakin haaa sokaklarda satilan pastaruze edilmemis sut icirmeyin diyolardi simdi uzun omurlu kutu sutlerden uzak durun diyolar, yogurdu evinizde mayalayin ekmeginizi kendiniz yapin diyorlar,uc yasin altinda li cocuklara kesinlikle tv segrettirmeyin diyorlar ayakkabi mevzusunda kim ne diyor emin degilim sanirim bu sene giyilmemesinden yanalar seneye Allah kerim:) Genellilkle birbirleriyle celisiyorlar bu uzmanlar biri yap diyor biri yapma  devreye tecrubeli buyukler giriyor.
     Sonuc olarak cocuk yetistirmek zor zanaat ortada cok buyuk bir bilgi ve bilgi kirliligi var.her seyi doktor bilir artik sizin zamaniniz da yasamiyoruz demek buyuklere cok buyuk haksizlik olur ama su bir gercek ki gunumuz de yedigimiz, giydigmiz,hatta soludugmuz hava eskisi gibi degil her sey yapay, hormonlu, zehirli hemen hemen herseyin icinde dogal olmayan seyler mevcut.Belki de en iyisi annemizin anane babanelerimizin tecrubesiyle doktorlarin bilgisini harmanlamaktir.
Eskiden var olan zorluklari simdi yasamasakta Teknoliji gelisip bezleri kullanip atsak da annelik  yeni zorluklara her daim gebe eskiden cocuklari sokaktan eve sokabilmek bir dertken simdi bilgisayar basindan kaldirip sokaga cikarmak bir dert.Eskiden mi daha zordu simdi bilemem Annelik; ucretsiz karsiliksiz hicbitmeyen her zaman bir meslek degerini ucretsiz karsiliksiz hicbitmeden her zaman bilebilmek dilegiyle sevgiler
   

Monday, September 16, 2013

Bir Yaz Masali Agustos Bocegi Ve Karinca

  Hani bir masal vardi ya bilmem hatirlarmisiniz.Agustos bocegi ile karincanin hikayesi karinca butun yaz calisip cabalar kis icin hazirlik yapardi, agustos bocegi ise yiyip icer keyfini cikarirdi yazin hah iste o agustos bocegi benim:))Annemde kisin kapisini caldigim karincam benim:) evlendikten daha dogrusu yusuftan sonra isin asli biraz degisti ruhumun derinliklerinde hala agustos bocegiyim icine karinca kacmis bir agustos bocegi!:)) size durumumu soyle aciklayayim.
  Hayatimi cocuktan once ( ç.ö) ve cocuktan sonra (ç.s)diye ikiye ayiranlardanim.(hem de daha bir tane cocuktan sonra iki uc tane olsa kim bilir ne diye ayiririm:)) Cocuktan once daha dogrusu bekarken  her yaz bir koy rituelimiz vardir genelde temmuzun ilk haftasi gider okullarin acilmasina yakin annemler beni ablama gonderir onlar daha sonra gelirlerdi velhasil tatilin hakkini doya doya cikarirdim kahvaltidan sonra sallamasyon bir ev supurmesiyle gunluk islerimi! bitirir;) solugu kuzenlerim ve arkadaslarla denizde alirdim sonrasi efendim aksam yemegi arkadaslarla disarlarda bisikletlerle gezmeler, basketbol oynamalar, sahilde ates yakmalar ve gecenin sonunda namaz kilip hoooppp cumburlop yatak:))  ohhh keyfim keyifti anliycagniz.
  Simdi bir de  cocuktan sonra ki kismina bakalim.Her sene on bes gun tatilimiz var oyle mi boyle mi derken tatili ramazan sonrasina biraktik hazir yaz da bitmemisken koye gidelim istedim.Icine karinca kacmis agustos boceginin en zorlandigi seylerden biri de ev kapamak neyse ki bu sefer cok zorlanmadim sanirim ramazan boyunca beraber oldugmuz annemlerin bizden bir kac gun once istanbula donmus olmasiydi anne demek ter temiz bir ev demek bak temiz demiyorum "ter temiz"  diyorum dikkatiniz cekiyorum:)) neyse efendim zaten temiz olan evin uzerinden bir kere daha gecmek kolay oldu ve az esya politakama sadik k aldigim icin kolayca toparlandim.
  Bu sene ki ucak yolculugumuz sanirim en yorucu olandi, onceki senelerde hep gece yolculugu yapmistik yusufu sallayip uyutuyodum gayet guzelde uyuyordu taa ki bu seneye kadar.Ucagimiz tabiri yerindeyse nuh nebiden kalmaydi  koltuklarin kollarini bir turlu kaldiramadik  yusufu salliyamadim dolayisiyla yusuf uyumadi bana cok uzun sure gelen aslinda yarim saat,kirkbes dk suren uyutma mucadelesi nihatetinde uykuyla son buldu.Uc bucuk saat suren yolculukta kirk dk aslinda cok cok iyi bir sure ama butun toplu tasima araclari beni feci sekilde tutuyor bir de uykusuzluk var dahasi kucucuk bir alan iste bu sebeple yusufun uykuya dalmasi bana cok uzun bir sure gibi geldi iyi tarafindan bakarsak hic uyuyamiyabilirdide (nankormuyum neyim)
  Bir gun istanbulda kaldiktan sonra ertesi sabah koy yolculugmuz basladi beni en cok korkutan şeylerden biriside yusufla uzun sureli araba yolculuguydu cunku yusuf arabada hicbir sekilde durmuyor anca eline tablet vericen pepe segredicek sakin birsekilde durmasinin tek yolu bu maalesef.Olabilcegi kadar eline tablet vermemeye calistim taa kii bolu tuneline kadar bolu tunelinde bir de heyecan yasadik arabanin biri feci sekilde yaniyordu arabanin sondurulmesi zaman aldi ve yusuf pepesine kavusmus oldu.Pepesiyle sakinleyen yusufu pek tabii araba tuttu ve cok sukur kendi istegiyle uykuya daldi fakat uyumasi cok da vakitsiz oldu cunku biz gezmek icin abanta girmistik yusufun sevdigi butun hayvanat orada mevcuttu kediler kopekler atlar inekler benim pasa oglum hicbirisini goremeyip arabada uyumayi tercih etti:)
  Koyde ki gunlerimiz annem, teyzem, ablalarim, canim yigenlerim ve kalabalik ailemiz sayesinde oldukca rahat gecti tek keyfimizi kaciran her turkiye seyahatinde dis cikarmayi adet edinen yusufun az yemek yemesiydi:) Gerci ben pek  takmadim ama sadece corba makarna pilav elma dortlusunden baska bir sey yemeyen yusufu gördükçe annem cok dertlendi ahh yavrum yemeden kesildi cocuk hiçbişey yemiyo deyip durdu teselliler de cok hostu ama "bosver anane depodan harcar" :)))
  Bir su kusu olan ve deliler gibi deniz seven ben ve benim kadar suyu seven yusufu denize alistirmak kolay olmadi deniz hafif dalgali su da biraz serin olunca bizim kerata denizi pek sevmedi taa ki sonuncu gune kadar zaten bu bir klasiktir cocuk alisincaya kadar o seyin sonu gelir.Deniz disinda ise yusufun keyfine diyecek yoktu apartmanimizin bahcesinde ki kaykay ve salincak ona yettide artti bile bir de esten dosttan gelen sekerler cikolatalar ohh ondan iyisi yoktu ama bir ara o kadar sekerli sey tüketti ki onune lütfen bana seker vermeyin yazip igneyle tutturasim geldi (bu da ayri bir yazi konusu olur)
   On bir gun koyde kaldiktan sonra kisalan gunlerimiz yuzunden ist donus yaptik.Eylulun gelmesiyle az biraz sicakligin dusmesi gezme tozma es dost ziyateriyle istanbul gunlerimiz de cok guzel gecti gonul isterdi ki daha cok kalalim daha cok gezelim daha cok sevdiklerimizle vakit gecirelim ama her guzel seyin sonu oldugu gibi guzel tatilimiz de son buldu ve guzel medinemize geri donduk.
  Kendi adima konusacak olursam elbette bakarlikta yasadigim rahat tatilleri bir daha yasiyamam belki ama bu tatilde de ozellikle annem ve teyzem sayesinde oldukca rahat ve eglenceli gecirdim.Ve bu tatil hayatimin en guzel tatiliydi bunda ki en buyuk etkense sevgili beyim ve canim oglumun hayatimda var oluslariydi sanirim.Onlarsiz hayat hep biraz eksik hep biraz yarim Allah yokluklarini gostermesin.Son olarak da  koyde ki  son gununde usenmeyip bizi botla gezdiren sevgili yigenim cemale ve ucaga binecegmiz gunbutun o telasenin icerisinde bize tekne turu yaptiran enistem ve ablama cok tesekkurederim;)

Dedigim gibi hayatimin en guzel tatiliydi Allah seneye daha uzun sureli tekrarini nasip etsin.Umarim bu tatil yazisini keyif alarak okursunuz bon voyage:)

 
 
Cocuktan once ben

_Sabah on bucukta anne tarafindan zorunlu olarak uyandirilir
_Oglen kitap keyfinden sonra saat uc sularinda denize gidilir
_denizde arkadaslar la oldukca uzaga yuzulur
_ikindi balkonda cay keyfi
_yatsidan sonra keyfe gore liman gidilir
_eve gec saatte donulur namazdan sonra gece bir sularinda yatilir

Cocuktan sonra ben
_sabah yedide en gec sekizde  zorla yusuf! taragindan uyandiriilir;)
Oglen yusufun uyanmasi beklenir yaklasik oglen uc sularinda denize gidilir
_denizde cok uzaga yuzulmez ayaklar yerden kesildi mi yeterdir artik anayimdir
_ikindi balkonda cay keyfi yaparken asagida ki yavrus izlenir
_yatsidan sonra gozler zor acilmaktadir limana gidicek takat kalmamistir namazdan sonra en gec on bucukta ozlemle yataga girilir:)))

Tuesday, June 4, 2013

Gurbette yasamak&dugun

   Medine de yasamanin bir suru guzelligini anlatabilirim size belki de duzgun ifade edemem eminim burda yasamakla ilgili hayalleriniz benim anlatimimdan cok daha guzeldir ve emin olun yasamak ta hayallerden daha guzel.Ama Zorluklari ve dezavantajlari da var onlari anlatayim istedim bugun.
  En zoru ailenizden uzaktasinizdir mesela sevinclerinizi uzuntulerinizi uzaktan uzaga yasarsiniz.Aileye yeni gelen bir bebege yabancisinizdir (kendi yigeninizde olsa) ama uzakta ki teyze olmak her zaman havalidir :) kuzenlerinizin dogumlarinda uzaktasinizdir resimlerden sever buyumelerine uzaktan uzaga sahit olursunuz aile bulusmalarinda yoksunuzdur tabii skype niz varsa o baska:) yigenlerinizin dugunlerine katilamazsiniz en cok olmak istedigniz yer orasidir ama onun yerine  evde yaz temizligne baslarsiniz.Yazinin bundan sonrasi sevgili yigenim busra ya..
    Ne zaman bu kadar cabuk buyuduk bilmiyorum ama cok kucuk olmama ragmen dogdugun zamani hatirliyorum eve geldigin zamani  ablama yardimci olmak icin annemle sizde kaldigmiz zamani kesik kesik anilar ama hatirliyorum.Derler ki teyze annenin yarisidir oyle de bence degisik bisey herseyden cok korumak istedigin annen kadar olamasa da bi o kadar sevdigin beraber buyudugun busram  zamanin ne kadar cabuk gectigni evlenebilecek kadar buyudugnu anlamamizi saglayan gun bugunmus megersem.
  Bugun guzel bir gun bizim ailemizin guzeller guzeli, afrosu,mahosu (bayan herseye muhalifi:)) umarim hayatinin geri kalan kismi bugunku gibi guzel olur.Orada olmayi herseyden cok isterdim gonul isterdi ki guzel gozlerinin icine bakip sarilarak mutluluk goz yaslarini akitmak ama kismet degilmis biz hep "herseyde bir hayir vardir" diyerek buyuduk icim buruk olsada vardir herseyde bir hayir diyorum.
   Bugun den sonra hayat bir nevi yeniden basliyor mutlu huzurlu olmak senin ellerinde ne demis buyuklerimiz "yuvayi disi kus yapar" haddim olmayarak bende bu lafin altina imzami atarim:)) daha fazla lafi unutmayayim geri kalan hayatinda hep cok mutlu ol, hep gul Allaha emanet ol.
   Butun bu uzakliga ozleme ragmen medine de yasamak cok guzel.

(Dugunden resim gonderen herkese cok tesekkurler)