Thursday, September 26, 2013

BİZİM ZAMANIMIZDA ...

   BİZİM ZAMANIMIZDA ...
   
    En sevmedigim ama cok kullanmaya basladigim bir cumle var.Siklikla her aile bireyinden duydugum bir cumle oyle ki soylemeyeni dövüyolarmis:) "Bizim zamanimiz da" Misal annem siklikla "bizim zamanimiz da kakali bezleri elimizde yikar kaynatirdik, bizim zamanimiz da boyle kolayliklar yoktu der" Haklidir da benim fedakar anacim. Onlarin zamaninda iyi ki dogmamisim diyorum, ben yusufun cismi kucuk kokusu dunyalara bedel:))) kakali bezini degistirip cope atana kadar midem sekilden sekile giriyor cunku.Peki bu kadar kolayliklar varken biz yeni nesil anneler niye bu kadar sabirsizis.
    Yeni nesil anneler derken genelleme yapmiyayim benim bahsettigim yetmislerin sonu seksenli yillar da dogan akraba arkadas cevrem.Bir de yine bu yaslarda olan internette takip ettiğim bloger anneler.Farkettim ki annelerimiz o yillar da zorluklarla bizleri buyuturken biz ise cok rahat buyumusuz.Annelerimiz bes alti cocugu dusunmeden dogurup buyuturken biz lohusa depresyonuna girip ikinci cocuk sendromuna yakalaniyoruz.Sorunun bir kismida belki de budur cok okuyup cok mu dusunuyoruz acaba 
Suphesiz annem ilk cocugunu dogurmadan once cocuk gelismiyle ilgili kitaplar okumamistir hatta o donem de oyle bir kitap yayinlanmamistir bile.Gunumuzde ise hem  cocuk gelisim kitaplari hem de internet var.Ne kadar internetle hasir nesirsiniz bilemem ama  internet ortaminda 'internet anneleri' diye bir olgu var.Hemen hemen hepsinin blogu vardir ve deneyimlerini paylasirlar.Bilmem su yabancı yazarin kitabinda yeni doganin aglamasiyla ilgili soyle yapin yaziyor karni toksa bezi temizse gazi yoksa birakin aglasin, bir baska yazar bu teknigin cok yanlis oldugnu soylemiste falan da filan anliycagniz teknikler hava da ucusuyor isinize geliyorsa kapin bir tane:)) Isin asli cocuk gelisimiyle ilgili tek bir kitap okumadim nette yazilanlara guldum gectim.Bu tur kitaplar da genellikle genelleme yapilir cocugnuz o genellemeye girmiyorsa ne yapilir bunu yazmamislar mesela:)
      Ben iki yas civarinda iki yas sendromuna girdim mi onu cok merak ediyorum iste cunku yusuf yaklasik bir bucuk yasindan beri bu sendromun pencesinde ozellikle son zamanlarda krizlerimiz artarak devam ediyor.Anneme sorsam bizim zamanimiz da yoktu oyle seyler der:) yoktur tabii o zamanlar tip dunyasi h.i.v yi daha yeni yeni ogreniyordu nerden bilcekler iki yas sendromunu olsa olsa sizin cocuk fazla simarik derlerdi herhalde:) Buyuklerimize gore iki yas sendromu yoktur hastalaninca huy degistiren cocuk vardir.Son olarak Stephen hawking soyle  buyurmus olumsuzluk varmis gunumuz teknolojosinde bunu bulmak zormushih ac bir kuran oku hemen bulursun diyip birde soru sormak istiyorum su denklemi bi cozuver canim a65+b80ise y=?(soru su annenin(a65) inat orani yuzde 65 babanin(b80) inat orani yuzde seksen ise yusufun(y) inat orani kactir:))))hadi canim o super sonik aklini boyle seylere calistirda bir ise yarasin
   Buyuklerimizle cekistigmiz konulardan biri de yemek mevzusu.Yusufun istahi iyidir  yemek yedirirken beni cok yormaz.Benim mentalitem de eger 'acsa yerdir' bir iki israr ederim yemezse daha da yok sana derim.Yazin turkiye seyahatinde yusufun yine dis cikarasi tuttu (gerci ortada dis mis yok her türlü belirtisi var ama dis yok ) haliyle yiyip icmesi bayagi bir azaldi annem dertlendi tabii cocuk yemeden icmeden kesildi diye bana goreyse sadece az yiyordu:) az yiyordu yemesine de seker tuketimi oldukca iyiydi ama yabani yusufa kendini sevdirmek isteyen eline bir seker bir cikolata tutusturuyodu sorun bu degildi sorun kendini sevdirmek isteyen cok insan vardi cok insan=cok aburcubur ;( o kadar aburcubur yemeye baslamisti ki artık ciddi ciddi onune 'lütfen bana seker vermeyin' yazacaktım.Cocugum hic seker tuketmesin diyenlerden değilim ama ne hasiriya kacmamak sartiyla yiyebilir tabii ama hiçbir yarari olmayan bir se yi yemeye baslamasi ne kadar gec olursa o kadar iyidir bence biz bayagi bir erken basladik (armut dibine dusermis:)  ama oldukcada az yedirmeye çalışıyorum.Cikolata falan hadi neysede bir de gazoz meselesi var maalesef.Bana kalsa bir yudum dahi tadina bakmasina istemezdim ama henuz cok kucukken  bir yudumdan bir sey olmazla baslayan sey simdi bagimliliga donustu:( Eve arada bir girer gazoz o yuzden iyi idare ediyoruz ama gittigimiz herhangi bir yerde gordugu an tutturuyor gecistirmeye calisiyorum ama krize girmisse de bardagin coguna su doldurup azicik da gazoz koyuyorum simdilik yutuyor;) buyuyunce ne yapariz artik bilmiyorum.Gazoz meselesine niye bu kadar takiksin demeyin icinde bilmem kac tane kesme seker olan, asitli, gecen yillarda hepsinin icinde az miktarda alkol oldugu kanitlanan sadece kilo aldirmaya yarayan ama sayisiz zarari olan bir seyi  ne kendim ne de cocugma icirmek istemiyorum.Alkol meselesi de kesin bilgidir hatta ulker firmasina bu durumu sorduklarinda red etmeyip meyvelerdede bu kadar alkolun olduguyla ilgili komik bir aciklama yapmislardi eee ozaman ne yapiyoruz canimiz az biraz alkol cektiginde meyve yiyoruz tövbeeee:)))
     Yusuf okul yasina geldiginde okulda ne yiyip ictigini bilemeyecegim ama o zamana kadar edindigi yeme aliskanliklari  cok abur cubur yedi mi acaba endisesini ortadan kaldiracaktir belki de.Yanlis anlasilmasin cocuk  hic seker cikolata yememeli diyenlerden degilim aksine cikolata yemeyen bir cocuk bana tuhaf gelir.Ama her istediginde,her simartilmak istendiginde,her sart kosuldugunda  yemeli midir? bence hayir ama bazen annenin disinda ki herkese gore evet mesela farazi olarak bir sey anlatayim farazi ama sanirim herkesin basina gelen bir seydir..Mesela bir gezmedeyizdir yusuf oldukca tatli ve turevlerini tuketmistir ve daha fazlasini istiyodur (ben bu yasima gelmis bir anne olarak tatli yeme durtumu kontrol altina alamamisken cocuk nasil alsin:)) ben daha fazla yememesi icin elimden geleni yapmaya calisirken bir tanidik "olsun canim bir taneden birsey olmaz diyip  annenin aslinda bugun cok yedi demesine  ve huzunlu bakislarina aldiris etmeden hoop cocugun midesine inmesine izin vermistir  cocugun.Aman canim ne olcak ve annenin oteritesi biyuuuvvvvv yerlerde  topla toplayabilirsen:) Bir de tv meselesi var ki evlere senlik segretmese bin dert segretmese yuzbin
   Ben zamanin da asiri derecede tv segredrdim cocuklugumdan evlenene kadar neredeyse bildigin tv bagimlisiydim  ablamlar benden yasca buyuktu kader aglarini orup onlar yirmilerine bile gelmeden evlenince ben evin tek cocugu olarak buyudum oyna oyna nereye kadar tv yalnizligmin ve can sikintisinin en iyi ilaciydi.
Simdi ise tv pek sevmem evime girsin istemem aile iliskilerini bozan,bize her seyi normalmis gibi sunan sokakta on bes yasinda ki cocuklarin opusmelerini pek tuhaf karsilamiyoruz artik dimi! o pek sevimli cizgi film karakterlerinin aslinda  cocugumuzun beynini subliminal mesajlarla dolduran karakterler oldugnu bilirken eve tv sokmak pekte akil isi degil bence.Yusuf henuz bir bucuk yasindayken bir halt yedim ona bilgisayardan pepe actim pepede subliminal mesajlar yoktur zannimca cokta ogretici bir cizgi film yusufun soyledigi kelimelerin cogu pepedendir mesela hani ne yalan soyliyim cok ta rahat ettim aslinda ama Ama oyucaklariyla oynamayi birakti pepe segrederken tepki vermeyi bile birakti verdigi tek tepkiyi kapatica aglama krizi olarak aliyorduk.Acikcasi korktum ilk once azaltmaya basladim haftada bir gun segrediyordu simdi hic acmiyoruz uzun araba yolculuklarinin disinda.Tableti dolabin icine laptopu cantasinin icinden cikarmiyoruz  olan bana da oldu yani:) ama alisti artik tablet hala dolabin icinde  laptopu ise cantasindan cikarabiliyoruz:) arada bir kucuk kacamaklarimiz olmuyor da degil yani
.Simdilik duzenumiz boyle evde  benim kurallarim geciyor sozumu dinledigi hadi dogru soyliyim dinlemek zorunda! kaldigi yasta elinden birsey gelmiyor henuz.Ileride ne yapariz onu bilmiyorum hic segrettirmem gibi buyuk laflarda etmek istemiyorum bana kalsa kitap okumayi sevsin hayal gucu oyle gelissin ne varsa kitaplardan ogrensin ama bu sanirim cok hayali bir sey.Burda en buyuk gorev de bana dusuyor sanirim elime daha az telefonu alir daha az internete bakarsam  butun bunlarin yerine elime daha cok kitap daha cok kuran alirsam inaniyorum ki yusuf ta kitap okumayi bilgisayara tercih edicek.Ama en buyuk promlemde bu degil mi kendi rahatimizi bozmak  o bilgisayar da oynarken yemek yapmak dizi segretmek misafirlikte oturmak daha kolay kolay olani mi zor olani mi secmek lazim iste o da sizin tercihiniz.
    Uzmanlara gore bu sene yurumeye baslayan cocuga ayakkabi  giydirilmelimidir yoksa giydirilmemelimidir inanin hic bilmiyorum ben giydirmedim zararini da gormedim en azindan henuz.Annemlerin okudugu gazatede saglik kosesi var  yusuf bebekken her gun konustugmuz konular arasinda soyle muhabbetler oluyordu; ahsen sakin corbasina tuz koyma,aslinda pirinc unundan muhallebi zararliymis bir yasina kadar seker verme demir ilacini aliyormu,guneslesleniyrmu...anliycagniz benim annem cocuk yetistirme konusunda gunumuzde ki uzmanlara oldukca guveniyor.Bende oyle ama yuzde yuz degil bir yasina kadar corbasina tuz katmadim ama geceleri muhallebi yedirdim.Gunumuz uzmanlari bence biraz saskin biraz da fazla kibirli  hatirlarsaniz bundan bir kac yil oncesine kadar sakin haaa sokaklarda satilan pastaruze edilmemis sut icirmeyin diyolardi simdi uzun omurlu kutu sutlerden uzak durun diyolar, yogurdu evinizde mayalayin ekmeginizi kendiniz yapin diyorlar,uc yasin altinda li cocuklara kesinlikle tv segrettirmeyin diyorlar ayakkabi mevzusunda kim ne diyor emin degilim sanirim bu sene giyilmemesinden yanalar seneye Allah kerim:) Genellilkle birbirleriyle celisiyorlar bu uzmanlar biri yap diyor biri yapma  devreye tecrubeli buyukler giriyor.
     Sonuc olarak cocuk yetistirmek zor zanaat ortada cok buyuk bir bilgi ve bilgi kirliligi var.her seyi doktor bilir artik sizin zamaniniz da yasamiyoruz demek buyuklere cok buyuk haksizlik olur ama su bir gercek ki gunumuz de yedigimiz, giydigmiz,hatta soludugmuz hava eskisi gibi degil her sey yapay, hormonlu, zehirli hemen hemen herseyin icinde dogal olmayan seyler mevcut.Belki de en iyisi annemizin anane babanelerimizin tecrubesiyle doktorlarin bilgisini harmanlamaktir.
Eskiden var olan zorluklari simdi yasamasakta Teknoliji gelisip bezleri kullanip atsak da annelik  yeni zorluklara her daim gebe eskiden cocuklari sokaktan eve sokabilmek bir dertken simdi bilgisayar basindan kaldirip sokaga cikarmak bir dert.Eskiden mi daha zordu simdi bilemem Annelik; ucretsiz karsiliksiz hicbitmeyen her zaman bir meslek degerini ucretsiz karsiliksiz hicbitmeden her zaman bilebilmek dilegiyle sevgiler
   

Monday, September 16, 2013

Bir Yaz Masali Agustos Bocegi Ve Karinca

  Hani bir masal vardi ya bilmem hatirlarmisiniz.Agustos bocegi ile karincanin hikayesi karinca butun yaz calisip cabalar kis icin hazirlik yapardi, agustos bocegi ise yiyip icer keyfini cikarirdi yazin hah iste o agustos bocegi benim:))Annemde kisin kapisini caldigim karincam benim:) evlendikten daha dogrusu yusuftan sonra isin asli biraz degisti ruhumun derinliklerinde hala agustos bocegiyim icine karinca kacmis bir agustos bocegi!:)) size durumumu soyle aciklayayim.
  Hayatimi cocuktan once ( ç.ö) ve cocuktan sonra (ç.s)diye ikiye ayiranlardanim.(hem de daha bir tane cocuktan sonra iki uc tane olsa kim bilir ne diye ayiririm:)) Cocuktan once daha dogrusu bekarken  her yaz bir koy rituelimiz vardir genelde temmuzun ilk haftasi gider okullarin acilmasina yakin annemler beni ablama gonderir onlar daha sonra gelirlerdi velhasil tatilin hakkini doya doya cikarirdim kahvaltidan sonra sallamasyon bir ev supurmesiyle gunluk islerimi! bitirir;) solugu kuzenlerim ve arkadaslarla denizde alirdim sonrasi efendim aksam yemegi arkadaslarla disarlarda bisikletlerle gezmeler, basketbol oynamalar, sahilde ates yakmalar ve gecenin sonunda namaz kilip hoooppp cumburlop yatak:))  ohhh keyfim keyifti anliycagniz.
  Simdi bir de  cocuktan sonra ki kismina bakalim.Her sene on bes gun tatilimiz var oyle mi boyle mi derken tatili ramazan sonrasina biraktik hazir yaz da bitmemisken koye gidelim istedim.Icine karinca kacmis agustos boceginin en zorlandigi seylerden biri de ev kapamak neyse ki bu sefer cok zorlanmadim sanirim ramazan boyunca beraber oldugmuz annemlerin bizden bir kac gun once istanbula donmus olmasiydi anne demek ter temiz bir ev demek bak temiz demiyorum "ter temiz"  diyorum dikkatiniz cekiyorum:)) neyse efendim zaten temiz olan evin uzerinden bir kere daha gecmek kolay oldu ve az esya politakama sadik k aldigim icin kolayca toparlandim.
  Bu sene ki ucak yolculugumuz sanirim en yorucu olandi, onceki senelerde hep gece yolculugu yapmistik yusufu sallayip uyutuyodum gayet guzelde uyuyordu taa ki bu seneye kadar.Ucagimiz tabiri yerindeyse nuh nebiden kalmaydi  koltuklarin kollarini bir turlu kaldiramadik  yusufu salliyamadim dolayisiyla yusuf uyumadi bana cok uzun sure gelen aslinda yarim saat,kirkbes dk suren uyutma mucadelesi nihatetinde uykuyla son buldu.Uc bucuk saat suren yolculukta kirk dk aslinda cok cok iyi bir sure ama butun toplu tasima araclari beni feci sekilde tutuyor bir de uykusuzluk var dahasi kucucuk bir alan iste bu sebeple yusufun uykuya dalmasi bana cok uzun bir sure gibi geldi iyi tarafindan bakarsak hic uyuyamiyabilirdide (nankormuyum neyim)
  Bir gun istanbulda kaldiktan sonra ertesi sabah koy yolculugmuz basladi beni en cok korkutan şeylerden biriside yusufla uzun sureli araba yolculuguydu cunku yusuf arabada hicbir sekilde durmuyor anca eline tablet vericen pepe segredicek sakin birsekilde durmasinin tek yolu bu maalesef.Olabilcegi kadar eline tablet vermemeye calistim taa kii bolu tuneline kadar bolu tunelinde bir de heyecan yasadik arabanin biri feci sekilde yaniyordu arabanin sondurulmesi zaman aldi ve yusuf pepesine kavusmus oldu.Pepesiyle sakinleyen yusufu pek tabii araba tuttu ve cok sukur kendi istegiyle uykuya daldi fakat uyumasi cok da vakitsiz oldu cunku biz gezmek icin abanta girmistik yusufun sevdigi butun hayvanat orada mevcuttu kediler kopekler atlar inekler benim pasa oglum hicbirisini goremeyip arabada uyumayi tercih etti:)
  Koyde ki gunlerimiz annem, teyzem, ablalarim, canim yigenlerim ve kalabalik ailemiz sayesinde oldukca rahat gecti tek keyfimizi kaciran her turkiye seyahatinde dis cikarmayi adet edinen yusufun az yemek yemesiydi:) Gerci ben pek  takmadim ama sadece corba makarna pilav elma dortlusunden baska bir sey yemeyen yusufu gördükçe annem cok dertlendi ahh yavrum yemeden kesildi cocuk hiçbişey yemiyo deyip durdu teselliler de cok hostu ama "bosver anane depodan harcar" :)))
  Bir su kusu olan ve deliler gibi deniz seven ben ve benim kadar suyu seven yusufu denize alistirmak kolay olmadi deniz hafif dalgali su da biraz serin olunca bizim kerata denizi pek sevmedi taa ki sonuncu gune kadar zaten bu bir klasiktir cocuk alisincaya kadar o seyin sonu gelir.Deniz disinda ise yusufun keyfine diyecek yoktu apartmanimizin bahcesinde ki kaykay ve salincak ona yettide artti bile bir de esten dosttan gelen sekerler cikolatalar ohh ondan iyisi yoktu ama bir ara o kadar sekerli sey tüketti ki onune lütfen bana seker vermeyin yazip igneyle tutturasim geldi (bu da ayri bir yazi konusu olur)
   On bir gun koyde kaldiktan sonra kisalan gunlerimiz yuzunden ist donus yaptik.Eylulun gelmesiyle az biraz sicakligin dusmesi gezme tozma es dost ziyateriyle istanbul gunlerimiz de cok guzel gecti gonul isterdi ki daha cok kalalim daha cok gezelim daha cok sevdiklerimizle vakit gecirelim ama her guzel seyin sonu oldugu gibi guzel tatilimiz de son buldu ve guzel medinemize geri donduk.
  Kendi adima konusacak olursam elbette bakarlikta yasadigim rahat tatilleri bir daha yasiyamam belki ama bu tatilde de ozellikle annem ve teyzem sayesinde oldukca rahat ve eglenceli gecirdim.Ve bu tatil hayatimin en guzel tatiliydi bunda ki en buyuk etkense sevgili beyim ve canim oglumun hayatimda var oluslariydi sanirim.Onlarsiz hayat hep biraz eksik hep biraz yarim Allah yokluklarini gostermesin.Son olarak da  koyde ki  son gununde usenmeyip bizi botla gezdiren sevgili yigenim cemale ve ucaga binecegmiz gunbutun o telasenin icerisinde bize tekne turu yaptiran enistem ve ablama cok tesekkurederim;)

Dedigim gibi hayatimin en guzel tatiliydi Allah seneye daha uzun sureli tekrarini nasip etsin.Umarim bu tatil yazisini keyif alarak okursunuz bon voyage:)

 
 
Cocuktan once ben

_Sabah on bucukta anne tarafindan zorunlu olarak uyandirilir
_Oglen kitap keyfinden sonra saat uc sularinda denize gidilir
_denizde arkadaslar la oldukca uzaga yuzulur
_ikindi balkonda cay keyfi
_yatsidan sonra keyfe gore liman gidilir
_eve gec saatte donulur namazdan sonra gece bir sularinda yatilir

Cocuktan sonra ben
_sabah yedide en gec sekizde  zorla yusuf! taragindan uyandiriilir;)
Oglen yusufun uyanmasi beklenir yaklasik oglen uc sularinda denize gidilir
_denizde cok uzaga yuzulmez ayaklar yerden kesildi mi yeterdir artik anayimdir
_ikindi balkonda cay keyfi yaparken asagida ki yavrus izlenir
_yatsidan sonra gozler zor acilmaktadir limana gidicek takat kalmamistir namazdan sonra en gec on bucukta ozlemle yataga girilir:)))